TÜBİTAK’ın desteğini 17 kurum verecek

Özgün ve yenilikçi iş fikirlerinin desteklendiği TÜBİTAK’ın 1512 Programı, bu yıl itibariyle Bireysel Genç Girişim (BlGG) Programı olarak değiştirildi. Bu kapsamda destekler artık aralarında teknoparklar, teknoloji ofisleri ve bir bankaıım da yer aldığı 17 kurum tarafından verilecek. Böylelikle girişimcilerin daha donanımlı hale gelmesi ve ticarileşebilen ürün sayısının artması hedefleniyor.
Yenilikçi iş fikirlerini destekleyen Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), daha önce 1512 olarak bilinen programı, bu yıl isim ve içerik değişikliği ile yeniden kurguladı ve Bireysel Genç Girişim (BİGG) Programı olarak dönüştürdü. BİGG Programı, TÜBÎTAK ile birlikte girişimcilere destek verecek başka kuruluşları da bünyesinde topladı. Bundan sonra BİGG’in ilk aşamasını artık TÜBİTAK değil, TÜBİTAK’ın destekleyeceği 17 kuruluş yürütecek. Bu kapsamda TÜBİTAK kurumlara 12.9 milyon TL’lik destek verecek.
is fikirleri destegi
TÜBİTAK 1512 Programı’nın amacı; genç girişimcilerin özgün ve yenilikçi iş fikirlerinden ülke ekonomisini güçlendirecek yeni ve rekabetçi şirketler yaratabilmekti. Bu doğrultuda; 2009-2014 yılları arasında tek merkezden toplanan iş fikirleri herhangi bir doğrulanmaya tabi tutulmaksızın değerlendirme sürecine alındı. Buna bağlı olarak da destek alan projelerin niteliği ve elde edilen proje çıktılarının ticarileşmesinin beklenenin çok altında kaldığı görüldü.
17 KURUM SEÇİLDİ
Tüm bu nedenlerle TÜBİTAK, iş fikirlerinin doğrulanmadan şirket kurulumunun önlenmesi için, iş fikri seçimi ve iş planına dönüştürme faaliyetlerini tek merkezden yönetmek yerine farklı bölge ve illerde konumlanmış uzman kuruluşları sürece dahil etme kararı aldı. Böylelikle genç girişimciler, iş fikirlerini fiziksel olarak kendilerine en yakın kummdan aldık-lan destekle doğrulayabilecek, iş fikirlerini şirketleştirmeden ihtiyaç duyabilecekleri unsurlan tespit edebilecek. Ayrıca konusunda uzman danışman ve mentörlerden alacakları eğitimlerle iş fikirlerinin teknoloji düzeyini ve yapılabilirliğini geliştirecek, iş fikirlerini pazara sunma sürecindeki stratejilerini de oluşturabilecek.
Aralarında teknoloji transfer ofisleri, teknoparklar ve bir bankanın da olduğu bu kuruluşlar, web sayfalarında ilan ettikleri yöntemlerle iş fikri başvuruları almaya başladı. Uygulayıcı kuruluşlar arasında, Anadolu Üniversitesi TTO, Bilkent Cyberpark, Ankara Teknokent, Dokuz Eylül-Depark, Er-ciyes Teknopark, Fırat TTO, Hacettepe TTM, Sabancı Üniversitesi, BİGG SEA-İde-EGE ADANA, ÜSAM INO-VENT, ITÜ ÇEKİRDEK, Teknopark İzmir, Karadeniz Teknik TTO, Konya Teknokent, ODTÜ Teknokent, Ozyeğin TTO, TOBB ETÜ TTO, TEB ve Uludağ Üniversitesi TTO bulunuyor. İş fikirlerinin iş planlanna dönüşmesi için geçirilecek yoğun yaz döneminden sonra, BİGG ikinci aşama için iş planı başvuruları 1-15 Ekim 2015 tarihleri arasında TÜBİTAK’a yapılacak.
150 BİN TL DESTEK VAR
TÜBİTAK’ın son üç yılda özel sektöre yönelik desteklerini hem çok çeşitlendirdiğini hem de finansman boyutunu iyileştirdiğini söyleyen TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Çelik, yeni uygulamaları BİGG Programı ile girişimcilerin teknoloji ve yenilik odaklı iş fikirlerini başlangıç şirketleri kurarak yenilikçi ürünlere dönüştürebilmelerini desteklediklerini ifade ediyor. Mehmet Çelik, “Böylelikle onların ölüm vadisini aşarak iş dünyasına girmelerine yardımcı olmayı hedefliyoruz. Bu sayede de uluslararası rekabet gücü olan, yenilikçi, teknoloji düzeyi yüksek ürün ve süreçleri geliştirebilen ve teknoloji tabanlı başlangıç şirketlerinin kurulmasını desteklemiş oluyoruz” diyor.
BİGG uygulayıcıları olan kuruluşlar girişimcilere birçok ilde iş rehberliği, girişim kampları, eğitimler, ön kuluçka gibi hizmetler sağlayacak. İş fikirlerini bu hizmetlerden faydalanarak geliştiren girişimci adayları, hazırlayıp ön onay aldıkları iş planlarıyla TÜBİTAK’a başvuracak ve bu yıl proje başına 150 bin TL’ye yükseltilen hibe destekten yararlanmak için yarışacak. Bunun için tüm masraflar da TÜBİTAK tarafından karşılanacak.
SABANCI MELEK AĞI KURUYOR
Sabancı Üniversitesi, Ege Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi (ideEge TGB) ve Adana Üniversitesi Sanayi Ortak Araştırma Merkezi (Adana ÜSAM) ile kurduğu BİGG-SEA Projesi ile uygulayıcı kuruluşlardan biri. Sabancı Üniversitesi Girişimcilik Kurulu Direktörü Kutlu Kazancı, BiGG-SEA Projesi kapsamında Akdeniz, Ege ve Marmara bölgesinde 25 ili kapsayan bir alanda, girişimci adaylarına iş fikri oluşturmada, iş planı hazırlamada ve programa başvuru yapılması konusunda yardımcı olunacağını söylüyor. Bu kapsamda üç yılda 2 bin 500’den fazla girişimciye ulaşmak, 500’den fazla girişimciye ön kuluçka ve mentörlük hizmeti vermek, 300’den fazla iş planı başvurusuna destek olmak hedefleniyor.
Kutlu Kazancı, “Sabancı Üniversitesi olarak; kurduğumuz ortaklıkta geliştirdiğimiz ve TÜBİTAK’tan destek aldığımız MEN-TORSEA projesi kapsamında TÜBİTAK mentor havuzunda yer alan mentor adaylarına Stratejik Teknoloji ve Ürün Yönetimi, İleri Mühendislik ile Tasarım, İş Geliştirme ve Teknoloji Tabanlı Başlangıç şirketlerine özel alanlarında eğitim vereceğiz” diyor.
Sabancı Üniversitesi, bu programlarının yanı sıra erken aşama girişimcileri destekleme amacıyla melek yatırım ağı kurma yönünde çalışmalarını da sürdürüyor.
İŞ FİKİRLERİ İÇİN ÜÇ ANA KRİTER
Uygulama Alanı: Geliştirilecek ürün/hizmet pazar büyüklüğü ve ticarileşme potansiyeli açısından değerlendirilecek.
özgünlük: iş fikri sonucu geliştirilecek ürün/hizmetin yurtiçi ve yurtdışı pazardaki benzerlerine göre öngörülen farklılıkları, üstünlükleri, fikri mülkiyet koruması değerlendirilecek.
Yapılabilirlik: Başvuru sahibinin tek başına mı yoksa bir takımla mı beraber çalıştığı, iş fikrinin hayata geçirilmesinde ihtiyaç duyulacak teknik altyapıya sahip olup olmadığı değerlendirilecek. Ayrıca iş fikrinin teknolojik olarak yapılabilirliği ve hangi aşamada olduğu da göz önüne alınacak.

Dalış Okulu Açmak İstiyorum

Mavi derinliklerin ekonomisi
Türkiye’nin her yerinde pek çok dalış okulu var.Her yaştan ve her gelir grubundan talep arttıkça, alternatifler de çoğalıyor.Giriş seviyesi eğitimler 500 TL’den başlayıp, uzmanlık seviyesi arttıkça birkaç bin TL’ye kadar çıkıyor…
DALGIÇLIK sporuna ilgi gün geçtikçe artıyor. Öte yandan, gerek ekipman kullanımı gerekse güvenlik gereği bu sporu eğitim almadan yapmak mümkün değil. Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde eğitim konusunda sayısız alternatif var. Bugün denize kıyısı olan hemen her ilde onlarca dalış okulu var. Bu okullarda başlangıç ve ileri derecede kurslar düzenleniyor. Başlangıç aşamasında, daha önce dalış tecrübenizin ya da dalış malzemelerinizin olması şartı bulunmuyor. Bu kurslarla kısa sürede sertifikalı dalgıç olmak mümkün. Dalış okulları, uluslararası kabul gören PADI, SSI ve CMAS (Dünya Sualtı Federasyonu) olmak üzere üç farklı disiplinde kurslar düzenliyor.
dalis okulu
İşin kurs kısmı böyle iken maske, palet ve dalış giysisi gibi dalış yaparken kullanılacak malzemelerin fiyatları da geçmiş yıllara göre daha ekonomik hale geldi.
Üstelik bu tür ekipmanları satın almanıza da gerek yok. Dalış merkezleri bunları ücretsiz olarak sunuyor. Okullar farklı denizlerde dalmak isteyenler için yurtiçi ve dışına dalış turları da organize ediyor.
TUR İÇİN YENİ ŞİRKET KURDU
Ayvalık’ta bulunan Körfez Diving Çenter, dalış eğitmeni Kemal Çalışkan tarafından 1994 yılında kuruldu. Dalış merkezi TSSF/CMAS ve SSI olmak üzere iki faklı sistemde eğitim veriyor. Çalışkan yeni başlayanlara eğitim dalışı, profesyonellere dalıcı kursu, daha önce eğitim almış olanlara ise ileri seviye eğitim verdiklerini söylüyor. Ayrıca eğitmen olmak isteyenlere de eğitmenlik eğitimi veriliyor. Okulun dört eğitmeni var. Her yıl şubat ayı başından aralık ayı sonuna kadar hizmet verdiklerini söyleyen Kemal Çalışkan, her sezon ortalama 300 kişinin eğitim aldığını belirtiyor.
Sekiz saati teorik, beş saati dalış olmak üzere üç gün süren eğitimlerin ücreti ise 800 TL. Ayvalık Körfezi’ndeki adaların çevresinde 10 ile 42 metre arasında kırmızı ve gorgon mercanları, orfoz, lagos gibi pek çok canlı türü ile amforalar ve eski gemi çapaları görülebiliyor. Ayvalık’m en gözde dalış noktaları arasında Deli Mehmet, Vapur Sığlığı, Ezer Bey, Tokmaklar ve Kerbela bulunuyor.
Çalışkan, dalış turları düzenlemek için yakın zamanda İstanbul merkezli Apiko isimli bir turizm şirketi kurduklarını anlatıyor: “Apiko Turizm, A sınıfı bir seyahat acentesi. Yurtiçi ve dışı dalış turları düzenliyoruz. Kızıldeniz, Yunan Adaları, Dubrovnik, Malta, Bali Spa-dan, Malezya gibi ülkelere turlarımız var. Bir haftalık turların ücretleri ise 800 ile 2 bin euro arasında değişiyor.”
“SAKIN ACELEYE GETİRMEYİN”
Antalya’nın Kaş ilçesinde bulunan Dragoman Dalış Merkezi, Sualtı Araştırmaları Derneği’nde yolları kesişen Murat Draman, Gökhan Türe, Levent Yüksel ve Nalan Fırat tarafından 2002 yılında kuruldu. Bugün Murat Draman dahil yedi eğitmenle aletli dalış (scuba) eğitimi veren dalış merkezine her yıl ODTÜ, Sabancı, Boğaziçi vb. gibi çeşitli üniversitelerin dalış kulüplerinden de destek geliyor. Draman, “Dalış kulüplerinden gelen asistanlarımızın da katkısıyla bilgi ve yabancı dil seviyesi yüksek, tecrübeli, emniyeti ve doğaya saygıyı ön planda tutan bir ekip kurduğumuza inanıyoruz” diyor.
Merkez uluslararası geçerliliği olan PADI ve CMAS bröve sistemlerinin üyesi. Hiç bilmeyenler için ‘dene me dalışı’ seviyesinden, eğitmen seviyesine kadar 4-5 basamaklı tüm yelpazede eğitim veriliyor.
Birinci seviye kurs ücretleri 600-700 TL aralığında. Birinci seviye eğitimin en az 3-4 tam günde bittiği bilgisini veren Draman, “Bu bröveyi bir dalış liderini dalış arkadaşınız ile birlikte kendi kendinize yeterli olarak takip edebilecek seviyeye gelerek alıyorsunuz. Tek başına dalışa Türkiye’de ve çoğu ülkede izin verilmiyor. Emniyet açışından ‘dalış arkadaşı sistemi’ (buddy system) tercih ediliyor” diyor. Draman dalışa yeni başlayacaklara şu tavsiyelerde bulunuyor: “Sualtına meraklı arkadaşlara ‘en çabuk şekilde en derine’ dalmayı özendiren yaklaşımlardan uzak durup, tecrübeli, emniyete en ileri seviyede önem veren ve doğaya duyarlı davranışları sergileyen bir eğitmen tarafından verilecek eksiksiz, aceleye getirilmeyen bir eğitim programı ile dalışı öğrenmelerini öneriyorum.”
“PROFİL GENİŞLİYOR”
İstanbul Diving Çenter 2002 yılında Metin Savaş tarafından kuruldu. İstanbul’da cankurtaran eğitimleri veren okul, dalış eğitimlerini ise ağırlıklı olarak Side’de veriyor.
Öğrencilerin yüzde 80’inin başlangıç seviyesinde eğitim almak için geldiğini söyleyen Savaş, yabancı turistlerin profilin büyük kısmını oluşturduğunu belirtiyor. Eğitim alanlar içinde Alman ve Rus turistlerin ağırlıkta olduğunu ve 14 yaş üstü, sağlık sorunu olmayan her yaş grubunun dalış yapabileceğini söyleyen Savaş, “Orta yaş beyaz yakalılar bu tür eğitimlere büyük ilgi gösteriyor. Erkekler ağırlıkta. Önceleri üst gelir grubu dalış eğitimini daha çok tercih ederken, artık daha alt gelir grupları çoğunlukta” diyor.
İki gün süren eğitim dalışlarının ücretleri 500 TL’den başlıyor. Eğitim süresi uzadıkça fiyatlar da artıyor. Side’de dalışa uygun pek çok batık olduğunu belirten Savaş, kendilerinin öncülük ettiği Side Sualtı Heykel Müzesi hakkında da bilgi veriyor: “Side Sualtı Müzesi’nde, Semazen, Kurtuluş Savaşı, Poseidon ve Tapınağı, Deve Kervanı ve Çiçek Bahçesi teması altında 110 heykel yer alıyor. Heykellerin ağırlıkları ise 4-6 ton arasında değişiyor. Müze bölgede dalmak isteyenlere eşsiz bir manzara sunuyor.”
ÖĞRENCİYDİ ORTAK OLDU
Uzun yıllar perakende sektöründe profesyonel yönetici olarak görev alan Nihat Sandıkçıoğlu, 2005 yılında dalışa başlar. 2012’de Sandıkçıoğlu’nun üyesi olduğu Ayışığı Diving’in Kurucusu Tunç Yavuzdoğan Endonezya’ya yerleşmeye karar verir. Türkiye’deki işlerini yürütmesi için ise Sandıkçıoğlu’na yüzde 50 ortaklık teklif eder. Sandıkçıoğlu böyle-ce hobisi olan dalışı işe dönüştürür.
Ağırlıklı olarak amatörlere eğitim verdiklerini anlatan Sandıkçıoğlu, müşteri profilinin çok geniş ve çeşitli olduğunu söylüyor. Tüplü dalış lisansı verdiklerini söyleyen Sandıkçıoğlu, bu eğitimler hakkında şu bilgileri veriyor: “12 saatlik teorik 2 günlük de pratik eğitimimiz var. Pratik eğitimleri Ege ve Akdeniz’de veriyoruz. Hafta içi 3-4 gün dalış turu düzenliyoruz. Bu eğitimler sonucunda başarılı dalgıçlara lisans veriyoruz. Başarısızlık oranı çok düşük.” Ayışığı Diving yurtdışı dalış turları da düzenliyor. Ürdün, Maldivler, Küba, Azor Adaları gibi bölgelere düzenlenen turların fiyatları, tercihlere ve süreye göre değişiyor. Sandıkçıoğlu sık sık dalış turları organize ediyor ve kendisi de sualtı fotoğrafları çekiyor.
“ARTIK DAHA ULAŞILABİLİR”
18 yıllık dalış eğitmeni Yusuf Kayaoğ-lu tarafından 2007 yılında kurulan Mavi Yıldız, Bursa’da hizmet veriyor. CMAS sisteminde tüm seviyede dalış eğitimleri veren Mavi Yıldız, Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu’nun Bursa’daki yetkili dalış eğitim merkezi olarak hizmet veriyor. Nitrox dalış sistemi üzerine eğitim veren tek merkez olan işletme, toplam 12 dalda uzman dalıcı eğitimleri de veriyor.
Teorik eğitimin ardından 15 günde bir dalış turları düzenlediklerini anlatan Kayaoğ-lu, “Ağırlıklı olarak dalışı hobi ve keyif amaçlı yapmak isteyenler geliyor” diyor. Kayaoğlu dalışın belli bir gelir seviyesinin üstüne hitap ettiği algısının ise yanlış olduğunun altını çiziyor. Dalışın yapılacağı yere, ulaşım ve konaklama şekline ve süresine göre maliyetlerin yükselebileceğini vurguluyor. Artan alternatiflerle bu hobinin daha geniş bir kitleye ulaştığını belirten Kayaoğlu, katılımcıların ağırlıklı olarak 35-45 yaş arası olduğunu söylüyor. Kayaoğlu’nun Türkiye’de en sevdiği dalış noktaları ise Ayvalık, Fethiye, Demre ve Kaş.
Dalış okulu açmak İçin ilk etapta Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu’ndan yetki belgesi almak gerekiyor. Bu belge federasyonun belirlediği standartlar yerine getirildiğinde alınabiliyor. Örneğin, dalış kuruluşları, bünyelerinde en az iki yıldızlı dalış eğitmeni ve rehber dalıcıyı sözleşmeli olarak bulundurmak zorundalar.
Dalış eğitmeni eğitim verebiliyor, eğitim ve tanıtım dalışı yaptırabiliyor.
Dalış kuruluşları, uygulamalı deniz eğitimlerini yaptırabilmek amacıyla geçici süreyle denize kıyısı olan bir başka ildeki dalış kuruluşunun tekne ve donanımlarından yararlanabiliyor.
Dalışlarda tüp basınç göstergesi ve derinlik göstergesi ya da bunları gösterebilen dalış bilgisayarı ile yedek ikinci kademe bulundurulması zorunlu.
Dalışlarda kullanılacak tüpleri doldurmak için karada ya da dalış teknelerinde basınçlı hava üreten kompresörler bulundurulması gerekiyor.
Tüm bunların yanı sıra dalış kuruluşu, yetki belgesini dalış teknesine ve işyerine görünür biçimde asmak zorunda. Ayrıca federasyon bayrağını da dalış teknesine asmak gerekiyor.

Zengin Eden İş Fikirleri 2016

Çevre dostu güneş paneli temizleme sistemi, kendi alanında çığır açacak patentli geri dönüşüm tesisi, yiyecek-içecek otomatlarındaki arızalan anında ileten yazılım, iplik bazlı ısıtıcı kumaş, burun kanamasını durduran sprey, elektrikli bisiklet için solar dolum istasyonu… İşte yatırımcı arayan patentli, yeni teknoloji ve ürünler…
TÜRKİYE girişimci sıkıntısı çekmeyen bir ülke. Her alanda her tür girişimci işini kurmak ve büyütmek için uğraşıyor. Önemli olan işe yarar, pazarda tutacak bir iş fikri bulmak ve bunu başarıyla hayata geçirmek… Ege Üniversitesi EBİLTEM Teknoloji Transfer Ofisi’nden uzmanların desteğiyle titiz bir çalışma hazırladık ve 50 yeni proje tespit ettik. Bunların hiçbiri henüz Türkiye’de denenmedi. Bunları uygulayarak ister mevcut üretim sisteminiz için yeni bir teknoloji transfer ederek üretim maliyetinizi düşürün, ister Türkiye’de henüz kullanılmayan yeni bir yöntem ya da geliştirilen yeni bir makine ya da cihaz ile rekabet avantajı yakalayın. Teknoloji Transfer Ofisi sadece teknoloji ithal edenlere değil Ar-Ge yoluyla teknoloji üreten ve ihraç eden KOBİ’lere de yardımcı oluyor. Teknoloji Transfer Ofisi’nin bu hizmetler için şirketlerden herhangi bir ücret talep etmediğini belirtelim, işte enerjiden tarıma, sağlıktan yazılıma farklı sektörlerden 50yeni ürün ya da teknoloji…
gi-1
Kimyasal kullanmadan güneş paneli temizliyor
Son yılların en dinamik sektörlerinden biri olan yenilenebilir enerji kaynakları yatırımları büyük bir hızla devam ediyor. Bu alandaki en önemli kaynaklardan biri de güneş enerjisi. Bu alanla ilgili yatırımlar arttıkça bazı sorunlar da ortaya çıkıyor. Örneğin fotovoltaik güneş panelleri çoğunlukla deterjan ya da başka kimyasallar kullanılarak temizleniyor. Bu durum su tüketiminin yanı sıra bazı çevresel sorunlar oluşturmaya başladı. İşte bu gerçekten yola çıkan bir Alman şirketi, fotovoltaik güneş panellerinin temizlenmesi için yenilikçi bir sistem geliştirdi. Söz konusu temizleme sistemi deterjan ya da kimyasal kullanımına gerek kalmadan, otomatik veya manuel olarak çalışıyor. Sistem bir voltaik park üzerindeki tüm panelleri sadece üç dakika içerisinde temizleyebiliyor. Alman şirket bu yenilikçi sistemi Türkiye pazarına da sunmak istiyor. Alman şirket bu söz konusu teknolojiyi Türkiye’de uygulayabilecek firmalarla lisans anlaşması yapacak.
Çok işlevli tıraş makinesi
Hırvatistan’da faaliyet gösteren bir şirket hem erkekler hem de kadınların kullanabileceği bir tıraş makinesi geliştirmiş. Bu makine benzerlerinden farklı olarak daha uzun süre pürüzsüz cilt imkanı sağlıyor. Söz konusu yeni tasarımda bıçaklar alışılagelmiş tıraş yöntemlerinden farklı olarak sağdan sola doğru hareket ediyor. Bu yöntemin patentini alan firma, söz konusu yeni ürün için üretim anlaşması yapacak. 
Patentli geri kazanım tesisi
Atıkların geri kazanımı günümüz dünyasının en önemli uğraşlarından biri. İlk olarak gelişmiş ülkelerde kurulmaya başlayan atıkların geri kazammıyla ilgili tesisler artık her ülkede var. Şimdi bu alanda yeni teknolojilerle muazzam bir rekabet yaşanıyor. Rusya’dan bir şirket, polietilen teraftalat atıkların
geri kazanımı alanında yeni bir teknoloji geliştirerek patentini aldı. Bu yeni teknoloji ile kurulan geri kazanım tesisi, polietilen atıkların pet şişe ve ambalaj malzemesi hammaddesine dönüştürülmesinde zaman tasarrufu ve yüksek verim sağlıyor. Üstelik söz konusu tesisin kurulum maliyeti de düşük. Benzer tesislere göre daha az enerji kullanıldığı için önemli oranda enerji tasarrufu sağlanıyor. Tüm bunların yanı sıra yüksek kalitede hammadde üretimi gerçekleştiriliyor. Rus şirket, geliştirdiği bu teknolojiyi Türkiye’de uygulayacak firmalarla lisans anlaşması yapacak.

Sermayesi düşük, riski az işler 2016


Maliyeti az, kazancı yüksek işler

AVM’lerde açılan kioskların sayısında patlama yaşanıyor. Gıdadan aksesuara, kozmetikten otomotive hemen her sektörde hizmet veren kiosklar arasında mağaza kadar ciro yapanlar var. AVM’ler kiosklar aracılığıyla bu yıl da yüzlerce girişimciye yeni iş fırsatı yaratacak…
PERAKENDE sektörünün büyümesinde alışveriş merkezlerinin (AVM) çok önemli payı var. Sayıları 330’a ulaşan AVM’ler sadece marka sahibi perakendecilere değil, küçük sermayelerle kendi işini kurmak isteyen girişimcilere de büyük fırsatlar yarattı. İlk başlarda AVM’lere renk katmaları amacıyla açılan kiosk veya stantlardan bahsediyoruz… Her AVM’de gıdadan hediyelik eşyaya, cep telefonundan aksesuara geniş bir yelpazede hizmet veren onlarca kiosk açılmış durumda. Maliyetinin az olmasına karşılık neredeyse bir mağaza kadar ciro yapan bu işyerlerine girişimcilerin ilgisi sürüyor. AVM yöneticileri de ziyaretçi sayısını artıran ve AVM’de satılan ürün yelpazesini genişleten kiosklara sürekli yer açıyor. İstanbul’dan Kayseri’ye, Diyarbakır’dan Mardin’e çeşitli illerdeki AVM’lerin kiosk kullanımıyla ilgili planlarını araştırdık…
avmde kiosk
Kiosk açmak isteyen girişimcilerden en çok talep alan AVM’lerin başında Marmara Forum geliyor. Diğer AVM’lere olduğu gibi buraya da en çok yeme içme kiosku açmak isteyenler başvuruyor. Marmara Forum Kiralama Müdürü Özge Zeybek, hem kira bedelinin hem de yan giderlerin mağazalara göre çok daha düşük olmasının kiosk yatırımını cazip hale getirdiğini belirtiyor. Bunun yanında çalışan sayısının az olmasının da bu işe ilgiyi her geçen gün artırdığını vurguluyor. Zeybek, “Aldığımız taleplerin birçoğu birbirine çok yakın ürünler sunuyor. Yurtdışmda çok şık, özenli kiosk konseptleri var. Markalaşmış, mimari açıdan şık, kurumsal firmalar tarafından projelendirilen kiosklara Türkiye’deki AVM’lerde de ihtiyaç olduğunu düşünüyorum’’ diyor.
“DÜNYADA YÜKSELEN TREND”
Kanyon ise bu işletmelere kiosk ya da stant yerine ‘pop-up (taşınabilir mağaza)’ adını veriyor. Kanyon’da şu anda 10 adet pop-up mağaza var. Bunların çoğu Pappa Bubble, Galata Muhallebicisi gibi yeme içme sektöründe hizmet veriyor.
Kanyon AVM Pazarlama Müdürü Çağla Gül, mimari planlamanın uygun olması dunr munda bu işletmelerin sayısını artıracaklarım belirtiyor. Gül, “En çok talep yeme ve içme sektöründen geliyor. Kanyon yeme içme ve sosyal aktiviteler için çok tercih edilen bir AVM olduğu için birçok yeni girişim ve marka bu fırsatı değerlendirmek istiyor” diyor.
avmler
Pop-up store’larla altı ay veya bir yıllık sözleşme yaptıklarım söyleyen Gül, şöyle devam ediyor: “Pop-up store kültürü tüm dünyada yükselen bir trend. Biz de Kanyon olarak bu trendin Türkiye’deki ilk uygulayıcılarındanız. Alışveriş merkezlerinde de bu trendin özelleştirilerek uygulanması önemli. Bunları görüntü kirliliği yaratmadan, görsel açıdan Kanyon’un bütünlüğünü bozmayacak şekilde kurgulamaya çalışıyoruz. Pop-up mağazaların bir diğer önemli özelliği de Kanyon’da mağaza alanı yaratamadığımız ancak Kanyon’da bulunmasını istediğimiz markalar için önemli bir fırsat oluşturması.”
BEŞ TANE DAHA AÇACAK
Temalı park konseptiyle faaliyet gösteren Vialand, açılışında 10 kioskla hizmete girmişti. Şu anda 15 kiosk faaliyet gösteriyor. Vialand AVM Direktörü Kemal Arslan, bu yıl beş kiosk daha açacaklarını belirtiyor. Arslan, “Kiosk konusunda talep gün geçtikçe artıyor. Her sektörden girişimciler yoğun olarak talepte bulunuyor. Bu ilgide, yurtdışında beğenilen yeni ve farklı işlerin Türkiye’ye getirilmek istenmesinin önemli payı var. Aldığımız talepleri değerlendirirken öncelikle müşteri profilimize doğru ve kaliteli hizmetin verilip verilmeyeceğine bakıyoruz. Ayrıca girişimcinin bu işten maddi kazanç elde edip edemeyeceğini de analiz ediyoruz” diye konuşuyor.
UZUN SÜRELİ KONTRAT YAPIYOR
Geçen yıl ocak ayında İstanbul Ataşehir’de kapılarını açan Novada AVM’de ise beş olan kiosk sayısı bir yıl içinde sekize çıktı. Bunların üçü yeme içme, ikişer tanesi turizm ve cep telefonu, biri de takı aksesuar alanında faaliyet gösteriyor. Novada AVM Genel Müdürü Kadir Cebeci, bu yıl iki kioska daha yer vermeyi planladıklarını belirtiyor. Novada AVM’ye daha çok yeme içme, bijuteri, kozmetik, aksesuar ve hediyelik eşya sektörlerinden olmak üzere her ay yaklaşık 10 kiosk başvurusu yapılıyor. Kiosk işletmecileriyle bir ve beş yıllık olmak üzere iki türlü kira sözleşmesi yaptıklarını belirten Cebeci, sözlerine şöyle devam ediyor:
“Kiosk kiralaması yaparken AVM’deki mağaza ve kiosk karması ile bu alanlarda satılacak ürünlere ilişkin titiz bir değerlendirme yapıyoruz. Yeni açılacak kioskların mağazaları ve diğer kioskları etkilememesine dikkat ediyoruz. AVM’lerde yatırım yapmak isteyen küçük ve orta ölçekli yatırımcılara ilk önce kiosk kiralayarak işe başlamalarını öneriyoruz. Böylece 8-12 metrekarelik ki-osklarla kira ve ortak alan maliyetlerini minimize edebiliyorlar. Kiosk kiralaması yaparken müşteri trafiğinin yoğun olduğu katlar seçilmeli.”
“ALTI AYDA AMORTİ EDİYOR”
En çok kiosku bulunan AVM’lerin başında ise Olivium geliyor. Kapılarını kiosk yatırımcılarına son dönemlerde açmasına rağmen şu anda 40 kioska ulaşmış durumda. Üstelik bu yıl sekiz tane daha açılması planlanıyor. Olivium Outlet Çenter Genel Müdürü Berna Yüksel, bunlardan altısı için görüşmelerin sürdüğünü belirtiyor. Yüksel, kiosk konusunda çok fazla talep almalarını, ziyaretçi trafiğinin yoğunluğuna bağlıyor. Yüksel, bu konuda şunları söylüyor:
“Kiosk kiralamalarımızı daha çok bir yıllık yapıyoruz. Kira bedelini ise metrekare bazında değil, paçal olarak tespit ediyoruz. Kiosklarda mağaza kontratlarına göre daha esnek davranabiliyoruz. Fakat ürün karmasını mutlaka sıkı şekilde denetliyoruz. Özellikle gıda ürünleri satan kiosklara oturum alanı vermemeye, böylece yeme içme katında bulunan kiracılarımızı olumsuz yönde etkilememeye özen gösteriyoruz. Mimari anlamda olabildiğince şeffaf ve açık renkte olmalarında ısrarcı davranıyoruz. Mağaza yatırım maliyeti kendini ortalama iki yılda amorti ederken, bir kioskun yatırım maliyeti altı ayda geri dönebiliyor. Dekorasyon, personel ve kira maliyeti girişimci için çok daha mütevazı bir bütçe gerektiriyor.”
“HER İŞE UYGUN”
Yaklaşık üç yıl önce İstanbul Halka-lı’da hizmete giren ve halen 11 kioskun bulunduğu ArenaPark da bu sayıyı artırmayı planlıyor. Ayda ortalama 800 bin kapı girişinin olduğu ArenaPark’ın Genel Müdürü Muhsin Erkoç, yeni açılacak kioskları piyasaya çıkacak yeni ürünler çerçevesinde belirleyeceklerini söylüyor. Son yıllarda kiosk için girişimcilik üst seviyelere çıktı.
Artık kullanışlı modeller sayesinde perakendenin birçok kolu rahatlıkla kiosklarda uygulanabiliyor. Zamanla dizaynları ve işlevleri de üst düzeylere çıkacak ve AVM yatırımcıları tarafından daha çok tercih edilir hale gelecek” diyor.
Kiosk sayısını en çok artıran AVM’lerden biri de Armonipark. 12 kioskla hizmete başlayan AVM’de şu anda gıdadan giyime, takıdan hediyelik eşyaya 27 kiosk var. Armonipark Genel Müdürü Fethi Başuslu, bu yıl altı kiosk daha açmayı planladıklarını belirtiyor. Başuslu, genç girişimcilerden özellikle hızlı tüketilen gıdalara yönelik kiosk açma talepleri aldıklarını belirtiyor. Armonipark’ta kiosk açmak isteyenlerden üç kira bedeli teminat olarak almıyor.
YENİ ALANLARA KAPILARI AÇIK
İstanbul Güngören’de bulunan Kale Outlet Çenter, 2007 yılında 120 mağazaya ek olarak yedi kioskla açıldı. Şu anda 23 kiosk faaliyet gösteriyor. Bunlar saat, takı, kişisel bakım ve fast food sektörlerinde hizmet veriyor.
Kale Oetlet Çenter Genel Müdürü Bülent Karataş, kiralama yaparken aynı sektörde birden fazla kioskun olmamasına önem verdiklerini belirtiyor. Karataş, “Gün geçmiyor ki kiosk için yeni bir talep gelmesin. Bunlar daha çok dondurma, sahlep, patates cipsi, mısır gibi dönemsel olarak
popülaritesi yüksek işlerde yoğunlaşıyor. Çünkü bunların yatırım maliyeti diğer işlere göre daha düşük. Alışveriş merkezi mizdeki ticarete renk katacak yeni bir sektör, yeni bir marka ya da yeni bir konsept varsa kiralama alanı isteyen yatırımcılarla mutlaka görüşüyoruz” diyor.
Kioskların AVM’lerde yeni boy göstermeye başladıkları dönemlerde birçok kişi tarafından bu işin geçici olarak görüldüğünü hatırlatan Karataş, “Artık her kioskun belli bir müşteri kitlesi var. Kiosklar alışveriş merkezlerinde mahallenin bakkalı, manavı gibi. Ziyaretçiler, kiosk çalışanlarıyla daha sıcak iletişim kurabiliyor. Bu durum, cirolara da, müşteri memnuniyetine de olumlu yansıyor. Kiosklar iki tahtanın yan yana getirilip çakıldığı derme çatma yerlerden bir mağaza gibi iç mimarla çalışılan profesyonel alanlara dönüştü” diye konuşuyor. Bu AVM’de mağazalar en az beş yıllığına kiraya verilirken, kiosk açmak isteyenlerle yıllık kontrat yapılıyor. Bunlardan ortak gider bedeli de alınmıyor.
ANADOLU’DA DA TALEP YÜKSEK
Kiosk açmak isteyen girişimcilerin Anadolu’daki AVM’le-re de ilgileri çok fazla. Yönetimini inside Danışmanlık’ın yürüttüğü bu AVM’lerden Diyarbakır Ninova Park’ta şu anda 14 kiosk var. Yiyecek içecek, kozmetik, turizm ve hediyelik eşya sektörlerinde faaliyet gösteren stantlarm dördü geçen yılbaşından sonra açılmış. Ninova Park Pazarlama ve Halkla İlişkiler Müdürü Elif Yıldız, bu yıl iki tanesine daha yer vereceklerini ve önümüzdeki yıllarda bu sayıyı daha da artıracaklarını belirtiyor. Yıldız, yeni açılacak kiosklarm kurumsal firma veya bayilerinden oluşmasını istediklerini ayrıca AVM’de ilk defa satılacak ürünler için de kiosk açtıracaklarını ifade ediyor. Ninova Park’a yapılan başvurularda ilk sırayı çay ve kahve kiosku açmak isteyenler oluşturuyor. Yıldız, “Ayda 20 bin TL ciro yapanlar var. Ziyaretçilerin ilgisi minik kiosklara oldukça fazla” diyor.
Özellikle genç girişimcilerden yoğun talep gören Batman Park’ta ise halen 10 kiosk var.
AVM Müdürü Nazlı Özdemir, başta fast food olmak üzere gıda sektörüyle ilgili işler için çok talep geldiğini, bu yıl iki yatırımcıya daha yer vereceklerini belirtiyor. Özdemir’e göre, görselliği ve marka bilinirliği yüksek olan kiosklarm bulunduğu katlara daha fazla ziyaretçi geliyor.
ORTAK GİDERLER KİRAYA DAHİL
ilk açıldığında altı kioskun olduğu Kayseri Park’ta ise bugün bunların sayısı 17’ye çıkmış durumda. Bu sayıyla doluluğa ulaşan merkez, buna rağmen farklı konseptlerde ve yeni iş kollarında hizmet vermek üzere yapılan başvuruları da kabul ediyor. Kayseri Park Genel Müdürü Taner
Aydm, “ihtiyaç doğrultusunda, gelecek olan başvuruları değerlendirerek kiosk sayımızı artırabiliriz. Kiosk açma talepleri birkaç yıl öncesine göre oldukça artmış durumda.
AVM’lerin yaşam merkezi haline gelmesi ve ziyaretçi sayılarının artmasının kiosklara duyulan ilginin sebebi olduğunu düşünüyorum” diyor. Kayseri Park’ta da kiosk işletmecileriyle bir yıllık kira sözleşmesi imzalanıyor. Ortak giderler de kira içinde yer alıyor.
TASARIMA ÖNEM VERİYORLAR
Ankara’da bulunan Nata Vega, yedi kioskla hizmete başlamıştı. Şu anda 15 kiosku var. Nata Vega Genel Müdürü Nezaket Akçakaya, yılsonuna kadar beş tane daha açtırmayı planladıklarını belirtiyor. Özellikle gıda sektöründe yeni girişimlerin tüketicilere önce ki osklar aracılığıyla sunulmaya başladığına işaret eden Akçakaya’nın kiosklarla ilgili değerlendirmeleri şöyle:
“Farklı hizmet birimlerini ziyaretçilerle buluşturdukları için alışveriş merkezleri için kioskların önemi giderek artıyor. Yeni yatırımlarla birlikte kiosk tasarımlarında çıta bir hayli yükseldi. Kurulumu ve yatırım maliyetinin düşük olması yatırımcıların gözünü kiosklara çevirmesinde önemli bir etken. Ayrıca satılan ürünlerin ekonomik ve kolay ulaşılabilir olması da bu alana ilgiyi artırıyor. AVM’nin hareket kabiliyetini sağlayabilmek için sözleşmeleri genellikle yıllık yapıyoruz. Bu durum kiosk yatırımcıları için de ciddi bir avantaj yaratıyor.”
SÜRÜMDEN KAZANIYORLAR
Bu işyerlerinin sayısının hızla arttığı AVM’lerden biri de Mardin Mova Park. Açıldığında dört kioskun bulunduğu bu merkezde şu anda 13 kiosk var. Mardin Mova Park AVM Müdürü Koray Belet, bunlara ilave olarak yedi kioskun daha açılacağını belirtiyor. Çay, kahve ve çocuk eğlence kiosku açmak isteyenlerden yoğun talep aldıklarını belirten Belet, bu tür işlerin yatırım maliyetinin düşük olması ve sürümden kazanılması nedeniyle tercih edildiğini ifade ediyor. Belet, şöyle devam ediyor:
“Doğru ürün sunan 10-20 metrekarelik bir kiosk, 100 metrekarelik bir mağaza kadar ciro yapabiliyor. Önümüzdeki dönemde artan maliyetler ve internet satışındaki artıştan dolayı mağazacılık yatırımlarının azalmasını bekliyoruz. Küçük metrekareli kiosklarm sayısında ise artış olacak.”
OTOMOTİVCİLER DE KEŞFETTİ
Osmaniye Park 328 AVM’de ise açılışta dört olan kiosk sayısı 12’ye çıkmış durumda. Gıda, kozmetik, takı gibi sektörlerin yanı sıra otomotiv şirketleri ve galericilerden de yer konusunda bu AVM’ye talepte bulunuluyor. AVM Müdürü Mustafa Yalçın, önümüzdeki günlerde en az iki üç kiosk için daha kiralama yapmayı planladıklarını belirtiyor. îlin tek AVM’si olan Osmaniye Park 328’de sadece hafta sonu için bile kiralama yapabildiklerini söyleyen Yalçın, yeni markaların ürünlerini tanıtmalarında kiosklarm rolünün büyük olduğunu ifade ediyor.
Açık hava tarzında inşa edilen Samsun Lovelet Outlet, özellikle yaz aylarında yoğunluk yaşıyor. Bu yüzden açılan kiosklar da sezonluk hizmet veriyor. Samsun Lovelet Outlet Kiracı ve Müşteri ilişkileri Müdürü Alev Özyurt, merkezde halen dört kioskun bulunduğunu, yaz döneminde bu sayıyı artırabileceklerini belirtiyor. Özyurt, “Kiosk talepleri yeme içme ve çocuk eğlence alanlarında yoğunlaşıyor. Çünkü çocuklu ailelere hitap eden bir merkeziz. Kiosk girişimcileriyle en az altı aylık veya bir yıllık kira kontratı yapıyoruz” diyor.
MAĞAZACILIĞA GEÇİŞİN YOLU
Ece Türkiye’nin işlettiği Ankamall açıldığında altı kiosk vardı. Şu anda 28 kiosk bulunuyor. Yine aynı şirketin işlettiği ve 2012 yılında açılan Marmara Park’ta ise 13 kiosk var. Bunlar gıda, hediyelik eşya, aksesuar ve kozmetik sektörlerinde faaliyet gösteriyor. Ece Türkiye yetkilileri, başta gıda olmak üzere kiosk açmak isteyenlerden çok sayıda başvuru aldıklarım belirtiyor. Her iki AVM’de de daha iyi performans gösterebilecek kiosklara yer verilmesi planlanıyor. Ece Türkiye yetkililerine göre, kiracı karmasında özellikle küçük metrekareli alanlar oluşturmakta zorlanan AVM’ler için kiosklarm önemi çok fazla. Çünkü bunlar belirli sektörlere yer verememe riskini ortadan kaldırıyor. Ayrıca mağaza yatırımı riskli olan işler için ilk etapta kiosk açmak çok büyük bir avantaj oluşturuyor.
Böylece kiosk açarak başarılı olan girişimciler bunu daha sonra mağazacılığa taşıyabiliyor. Ece Türkiye yetkilileri, bu tür girişimcilere mağazaya geçerken yardımcı olduklarını ifade ediyorlar. Ece Türkiye de mağazaları kiralarken beş veya on yıllık kira kontratı yaparken, kiosk girişimcileriyle bir veya üç yıllık sözleşme yapıyor.
Bu şirketin işlettiği AVM’lerde kioskların metrekare bazında kira bedellerinin mağazalara göre daha yüksek olduğunu da belirtelim.

Dünyadaki en popüler işi yapmak istermisiniz.

AMERİKA’DA giderek popüler olan yeni bir girişim türü. Üye olan yerlerden çamaşır ve giysiler toplanıyor, evin bir bölümünde oluşturulan otomatik temizleme kabinlerinde gerekli işlemler el değmeden yapılıyor. Sonraki aşama ütü ve teslim hizmeti. Kuru temizlemede kullanılan kimyasalların şimdi daha az toksik olanları olsa da evin bu bölümünü olası risklere karşı ayırıp yalıtmakta yarar var. işin önemli ayrıntısı kadın titizliği içinde işe saygı duyarak çalışmak.
kuru temizleme isi
Dışarıda ‘Laundry Service’ de denilen bu hizmetin aynı zamanda klasik çamaşır temizliğini; hatta halı kilim gibi nispeten hacimli parçaları da kapsaması mümkün. Yapılan araştırmalar bu işin endüstriyel firmalara göre daha özenli yapıldığı yönünde. Müşteri portföyü sağlamak, güvenilir olmak başta gelen prensipler. Sadece küçük otellere hizmet veren ev girişimcilerinin olması dikkat çekici. Gerekli doygunluk sağlandıktan sonra yeni müşteri arama gibi riskler yok. Kazançlı ve temiz bir iş.

Dönerci Açmak İstiyorum

Dönerci Dükkanı Açmak İstiyorum

Bir döner restoranı nasıl kurulur?
Belli başlı döner firmalarından franchise alarak anahtar teslimi bir restoran sahibi olmanız mümkün. Bu yolu izleyecekseniz markanın konsept ve lokasyona göre değişen yatırım maliyetleri firma tarafından tek tek sunuluyor. Bunun için söz konusu şirketlerin franchise departmanlarına ulaşmanız yeterli.
donerci
Ancak “Her şeyi ben hallederim. Üstelik daha ucuza da gelir” diyorsanız yine de profesyonel kişilerden destek almayı ihmal etmeyin deriz. Evet çok zevkli olabilirsiniz ama iyi bir mimarla çalışmaktan kaçınmayın. Girişim uzmanlarına göre bu şekilde hem daha hesaplı hem daha doğru bir sonuç elde etmek mümkün.
“Çok sosyal biriyim. Geniş bir çevrem var benim. Restoranım boş kalmaz” diye yola çıkanların sonu ne yazık ki hüsranla bitebiliyor. Bunun için lokasyon seçimi son derece önemli. Döner tezgahına takacağınız baton dönerlerin fiyatları kıyma döner, karışık döner, yaprak döner ve piliç döner çeşitlerine göre değişiyor. Örneğin 150 kg baton et döneri 4 bin 500 ile 7 bin TL arasında değişen fiyatlarla üretici firmalardan temin etmeniz mümkün.
Piyasada çok sayıda döner ocağı üreten firma var. Döner ocaklarının fiyatları özelliklerine göre değişiyor.
Pazar hızlı büyüyor ama…
Döner, tabakta, pilav üstünde, pidede, dürümde, ekmek arasında, her şekilde sunulabiliyor. Lüks restoranda da yenebiliyor, ayaküstü kağıda sarılıp da… Ucuz ve pratik şekilde hazırlanabildiği için herkes dönercilik yapabiliyor. Ancak sokakta ucuza
satılan dönerin saf etten yapılmadığını küçük bir aritmetik hesapla bile anlamak mümkün.
Yakın zamana kadar dönerin bir standardı bile yoktu. Şimdi var ama yapılan denetimler sınırlı ve yetersiz. İşte, bu belirsizlik ortamı dönerin bu kadar ucuzlayıp yayılmasını sağladı. Ancak bir yandan da belli bir standart kaliteyi yakalayan, tek bir merkezde ve hjjyen koşullarına uygun bir şekilde döner hazırlayıp sunan girişimcilerin sayısı hızla artıyor.
Döner restoranı açmak isteyen girişimciler sitemizin bayilik veren firmalar sayfasını inceleyerek kendilerine uygun firmayı bulabilirler.

ERA Türkiye

ERAgayrimenkulturklogoERA, 40 yılı aşkın tecrübesi ile tüketici odaklı ürün ve hizmet geliştirme konusunda gayrimenkul danışmanlığı sektöründe dünyanın lider markaları arasında yer almaktadır. ERA nın 35 ülkeyi kapsayan uluslararası dev portföyünde 38 binden fazla broker ve gayrimenkul uzmanı ile 3 binden fazla satış ofisi bulunmaktadır. Yenilikçi yaklaşımı ile 2012 yılından itibaren hizmet vermeye başlayan ERA turkiye hizmet kalitesini iyileştirmek amacıyla franchise ofisleri ve iş ağına yönelik mesleki standartları yükseltmeye yönelik eğitim, finans, hukuk ve teknoloji destek hizmetleri vermektedir. Sektöründe yüksek kaliteli gayrimenkul aracılığı ve danışmanlığı hizmetlerini sunarak eğitimli profesyonellerin yetişmesine destek olmayı amaçlamaktadır. ERA turkiye İstanbul ve Anadolu illerinde gayrimenkul sektöründe kariyer ve yüksek kazanç hedefleyen girişimciler için "Girişimci Destek Paketleri" sunmaktadır. Hazırlanan Destek Paketleri kapsamında; franchise ofislerinin tabela yapılandırmasından, entegre pazarlama çalışmalarına, gayrimenkul Pazar analizi destekli teknoloji paketi imtiyazlarından, kurumsal baskılı evrak paketlerine ve ofis mobilyalarından, tanıtım brandalarına kadar çok seçenekli imkanlar sunulmaktadır.
ERA Gayrimenkul Hizmetleri A.Ş
FİRMA BİLGİLERİ
Sektör
Hizmet
Ürün Hizmet Kapsamı
Gayrimenkul Danışmanlığı
Merkez Ülkesi
ABD
Kuruluş Yılı
2012
Firmaya Ait İşletme Adedi
1
Bayi/Franchise Adedi
47
Sağladığı İstihdam
250
İş Fırsatı
Franchise
Başlangıç Bedeli
15.000$-20.000$ KDV (Bölgesel.)
Yatırım Bütçesi
70.000TL- 1000.000TL
Bütçe Aralığı
 -
Kullanım Bedeli
 -
Ortalama Kâr Oranı
 -
Kârdan Alınan Pay
%6 + %3 (Reklam Fonu)
Bayi/Franchise Hedefi
2016 sonu 150 franchise ofisi
Hedef Bölge
Turkiye Geneli - Öncelikle İstanbul, Ankara, Antalya, İzmir
Yer Seçimi
Var
Personel Eğitimi
Var
Proje Eğitimi
Var
Pazarlama Eğitimi
Var
ERA Real Estate, 1971 yılında ABD’de kurulmuş ve dünya çapında yatırımcıların kazancını artıran gayrimenkul ürünlerinin ve hizmetlerinin gelişmesine öncülük etmiş, pazarın kurallarını koymuştur.
ERA bugün dünyada 3.000’i aşkın ofisi, 38.000’den fazla ofis sahibi ve gayrimenkul danışmanı ile 35 ülkede hizmet veren global bir gayrimenkul markasıdır. ERA’nın geliştirdiği ürün ve servisler, tüm dünyada başarıyla uygulanmakta, gayrimenkul sektörüne örnek oluşturmaktadır. 
ERA Türkiye, 2012 yılında gayrimenkul sektöründe deneyimli iş adamı Can Ekşioğlu tarafından sektöre farklı bir bakış açısı ve heyecan getirmek amacıyla faaliyetlerine başlamıştır.
ERA Türkiye’nin hedefi, gayrimenkul sektörünün hizmet kalitesini ve sektörün itibarını yükseltmek, sektördeki eğitimli profesyonellerin sayısını artırmak, ERA’nın dünyada ve Avrupa’daki başarısını global bir marka olarak Türkiye’ye gururla taşımaktır. 
Türkiye’de gayrimenkul sektörünün büyümesine katkıda bulunmak ve her bir müşterimizin hayalindeki gayrimenkule kavuşmasına yardımcı olmak amacıyla gösterdiğimiz çaba, sektörün alışılageldik deneyimlerinden farklı olarak, ERA’nın dünyanın dört bir yanında gösterdiği gayrimenkul profesyonelliğine yakışır bir uzmanlıkta olacaktır. 
ERA Vizyon
Dünyada 40 yılı aşan uluslararası ERA deneyim ve uzmanlığıyla vizyonumuz; sektörün ihtiyacı olan güven ve hizmet konularında etkin bir yaklaşım sergilemek, ERA ofis sahibi ve gayrimenkul danışmanlarımızla tüm müşterilerimizi memnun etmektir.
ERA Misyon
ERA Türkiye olarak misyonumuz, franchise sistemimiz ve verdiğimiz hizmetler ile sektörde eksikliği duyulan daha profesyonel ve eğitimli gayrimenkul danışmanlarının yetişmesini sağlamak, sektöre yeni istihdam ve işgücü temin etmektir. 
ERA Kazanç Zinciri
ERA Kazanç Zinciri, pazar araştırmaları yaparak, müşteriler ile etkin iletişim kurarak, başarılı ve özgün sunum tekniklerini kullanarak, temsil ettiği portföyleri en kısa zamanda ve en iyi değerler ile alıcılarla buluşturarak kazandıran sadece ERA’ya özgün bir başarı modelidir.

TURYAP

1410382901_Screenshot_21985 yılında kurulan TURYAP, 400’e yakın temsilciliği ve 1500 çalışanıyla emlak sektörünün en köklü ve yaygın organizasyonudur. Emlakçılığı batıdaki gibi saygın ve popüler bir meslek olarak tanınmasını sağlayan TURYAP, bu markayla ofis açanları seçkin bir kimlik sahibi yapmaktadır. Bugün, Türkiye’nin her yanında açılan TURYAP ofislerinin sahipleri bankacılık, muhasebecilik, mühendislik gibi çeşitli mesleklerden gelerek markalı emlakçılığı seçen eğitimli, bilgili ve güvenilir kişilerdir. TURYAP’ın kamuoyu nezdinde en güvenilir emlak kuruluşu olarak öne çıkmaktadır.
TURYAP YAPI SAN. ve TİC. A.Ş
FİRMA BİLGİLERİ
Sektör
Hizmet
Ürün Hizmet Kapsamı
Gayrimenkul Danışmanlığı
Merkez Ülkesi
Türkiye
Kuruluş Yılı
1985
Firmaya Ait İşletme Adedi
0
Bayi/Franchise Adedi
2011
Sağladığı İstihdam
1500
İş Fırsatı
Franchise
Başlangıç Bedeli
(5.000 USD - 22.000 USD) + KDV
Yatırım Bütçesi
10.000 - 28.000 USD
Bütçe Aralığı
 -
Kullanım Bedeli
1. YIL 300 USD + KDV, 2.YIL 400+KDV, 3. YIL 500 USD + KDV, 4. YIL 600 USD + KDV, 5. YIL 700 USD + KDV
Ortalama Kâr Oranı
 -
Kârdan Alınan Pay
 -
Bayi/Franchise Hedefi
2011 sonu hedefi 450 temsilcilik
Hedef Bölge
Tüm Türkiye
Yer Seçimi
Var
Personel Eğitimi
Var
Proje Eğitimi
Yok
Pazarlama Eğitimi
Var

Turyap Bayilik Destekleri ve Turyap’la Çalışmanın Avantajları
  • Cirodan ya da kârdan pay alınmıyor
  • Franchise sisteminde en düşük katılım payı
  • Yaygın ve tanınmış bir marka
  • Turyap danışmanlığı
  • Kuruluşta gerekli olan reklam malzemeleri ücretsiz
  • Sıkı bir eğitimle emlakçılık mesleğine hazırlık
  • Tecrübeli temsilcilerin danışmanlık desteği
  • Diğer temsilcilerle işbirliği
  • Turyap avukatlarının hukuki danışmanlığı
  • Turyap.com.tr ve web sitesi desteği
  • 400’e yakın Turyap temsilcilik ağı
  • Yeni ofis açma imkanı
  • Sınırsız kadro kurma seçeneği
  • Müşterilerine sigorta hizmetleri sunarak ek gelir elde etme
  • Müzayedelerde pay sahipliği
  • Turyap Özel Projeler Ofisiyle büyük projelere katılım
  • ISO 9001:2008 kalite belgesi altında hizmet
Turyap Bayilik Şartları

ORTAKLARDAN EN AZ BİRİ LİSE MEZUNU OLMALI
Büyük şehirler ve gelir düzeyi A ve A+ olan bölgelerde üniversite mezunu olmalı ve yabancı dil bilmeli.
BİLGİSAYAR BİLGİSİ OLMALI
Ofis programlarını ve interneti etkin olarak kullanabilmeli.
TİCARİ SİCİLİ TEMİZ OLMALI
Banka referanslarında icra – iflas gibi önemli bir problemle karşılaşmamış olmalı.
KİŞİSEL SİCİLİ TEMİZ OLMALI
Yüz kızartıcı bir sebepten sabıka kaydı bulunmamalı.
FAALİYET BÖLGESİYLE UYUMLU OLMALI
Adayın yaşı faaliyet göstereceği bölgenin genel profiline uygun olmalı.
İSİM HAKLARI
İsim hakkı bedeli tüm Türkiye genelinde değişmektedir.
İsim hakkı bedeli bölgeye göre belirlenmektedir.
TURYAP franchise sisteminde, diğer franchise sistemlerinden farklı olarak, AYLIK SATIŞ CİRONUZDAN PAY ALINMAMAKTADIR.
Açılışta olası masraflarınız dikkate alındığından, İLK 3 AY BOYUNCA AYLIK SABİT ÖDENTİ TALEP EDİLMİYOR.